Kayıtlar

Eylül, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Duanın Önemi ve Nasıl Yapılacağı

Duanın Önemi “Rabbiniz dedi ki: ‘Bana dua edin, size icabet edeyim (karşılığını vereyim). Doğrusu bana ibadet etmekten büyüklenenler (müstekbirler) boyun bükmüş olarak Cehenneme gireceklerdir.” (40 Mümin/60) "Kullarım sana benden sorarlar; kuşkusuz ben onlara çok yakınım. Dua eden, Bana dua ettiği zaman, duasını kabul ederim." (Bakara, 2/186) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dua hakkında şöyle buyurmuştur: “Dua ibadetin iliğidir (özüdür) “(Tirmizí) “Allah’a duadan daha üstün bir şey yoktur.” (İbn Mâce) “Kim Allah’tan istemezse, dua etmezse Allah o kişiye gazaplanır.” (İbn Mâce) “Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmıştır. Allah’tan afiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey istenilmemiştir.” (Tirmizí) “Dua, inen belaya ve inmeyen belaya karşı faydalıdır. Ey Allah’ın kulları duaya sarılınız.” (Tirmizî ) "Her gece, gecenin son üçte bir kısmı kalınca Rabbimiz dünya göğüne iner ve şöyle buyurur: "Benden dileye

Tevbe ve Fazîleti

Ebu Sehran es-Suri Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kadirsin." derler. (66 Tahrim/8) “Allah’tan bağışlanma iste, çünkü Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” (4 Nisa/106) “Rabbini överek tesbih et, O'ndan mağfiret dile. Çünkü O tevbeleri kabul edendir.” (110 Nasr/3) "…Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır. Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın. Mallar ve oğullar vererek sizin imdadınıza koşsun. Sizin için bahçeler yapsın, ırmaklar yapsın." (71 Nuh/10–12) “Kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah

Kadınlara bakma müptelasına tavsiyeler

Soru: Açık-saçık kadınlara bakmaktan dolayı çok sıkıntı çekmekteyim. Çoğu zaman nefsime gâlip gelemiyor ve kadınlara bakmaktan yüzümü çeviremiyorum. Lütfen bana nasihat eder misiniz? Bu konuda ne yapmalıyım? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Her kim, kendisine zehirli bir yara isâbet etmişse, o zehiri çıkarması ve o yarayı panzehir ve merhemle tedâvi ederek iyileştirmesi gerekir.Bu ise şu hususların yerine getirilmesi ile mümkün olur: Birincisi: Evlenmesi gerekir. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: (( إِنَّ الْـمَرْأَةَ إِذَا أَقْبَلَتْ أَقْبَلَتْ فِي صُورَةِ شَيْطَانٍ، فَإِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ امْرَأَةً فَأَعْجَبَتْهُ فَلْيَأْتِ أَهْلَهُ، فَإِنَّ مَعَهَا مِثْلَ الَّذِي مَعَهَا. )) [ رواه الترمذي وصححه الألباني] "Şüphesiz kadın, yüzünü dönüp geldiği zaman, (vesvese verme ve saptırma hususunda) şeytanın sûretinde gelir.Biriniz hoşuna giden (güzel) bir kadın gördüğü zaman, hemen hanımının yanına gitsin (onunla birleşsin/c

Fıtır sadakası miktarı,zamanı ..

Soru : Biz, İspanyanın Barcelona şehrinde yaşayan faslı gurbetçilerin oluşturduğu bir cemiyetin üyeleriyiz. Fıtır sadakasını hangi yolla hesaplamalıyız? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olduğuna göre o, fıtır sadakasını, hurma veya arpadan bir sa' olmak üzere müslümanlara farz kılmış ve fıtır sadakasının, insanların bayram namazına çıkmalarından önce verilmesini emretmiştir. Nitekim Ebu Saîd el-Hudrî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir: (( كُنَّا نُعْطِيهَا فِي زَمَانِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم صَاعًا مِنْ طَعَامٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ تَمْرٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ شَعِيرٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ زَبِيبٍ )) [ رواه البخاري ومسلم ] "Biz, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in zamanında fıtır sadakasını (fitreyi) yiyecek maddelerinden buğday, hurma, arpa ve kuru üzümden bir sa' olarak verirdik."[1] Bir gurup âlim, hadiste geçen yiyecek maddesini buğday ola

Tüm Yazılar

Mahir Muaykili Kuran Download - şeyh mahir al-mu'ayqali

Resim
mahir muaykili Kuran Download - şeyh mahir al-mu'ayqali - mahir muaykili mp3 mahir muaykili teravih namazi - mahir muaykili sureler mp3 kabe imamı mahir KOMPLE KUR'AN mahir muaykili Kuran Download - şeyh mahir al-mu'ayqali - mahir muaykili mp3 TAMAMINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN (606 MB ZİP DOSYASI) SURE SURE KOMPLE KURAN İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN AŞAĞIDAKİ DOSYALAR 2006 TERAVİH NAMAZI KAYITLARIDIR. 002 - Al-Baqarah 003 - Al'Imran 004 - An-Nisa' 005 - Al-Ma'idah 007 - Al-A'raf 009 - At-Taubah 012 - Yusf 013 - Ar-Ra'd 017 - Al-Isra' 021 - Al-Anbiyah' Yukarıdaki surelerin tamamı için aşağıdaki zip dosyalarından birini indirin. Üstteki link daha kaliteli bir sese sahiptir, boyutu büyüktür. İkinci link ise biraz daha düşük kalitelidir, ama o da kötü bir kalite değildir. Maher1427_1_vbr_mp3.zip VBR ZIP 275 MB İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN Maher1427_1_64kb_mp3.zip 64Kbps MP3 ZIP 92 MB İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN Sureleri

İMÂM MÜSLİM (204-261) Biyografi

İmam Müslim'in Hayatı Büyük imam, hafız, gerçek hüccet, Ebu Huseyin Müslim bin Haccac bin Müslim bin Verd bin Kevser, nesep olarak Kuşeyri, bölge olarak Nisaburlu, büyük hadis imamlarından olup “Sahih-i Müslim”in yazarıdır. Sika, hafız imam, musannif, fıkıh bilgini olan imam, Horasan’lıdır. İlim sahasına pek çok alim kazandıran Kuşeyr kabilesine mensuptur. Vatanı olan Nisabur Horasan bölgesinde güzellik ve çekiciliğiyle kendini diğer şehirlerden cazip hale getiren bir yerdi. Tercih edilen görüşe göre İmam Müslim hicri 204 yılında Horasan bölgesinin Nisabur kentinde dünyaya geldi. Doğumu hakkında değişik görüşler olsa da en sağlamı budur. İmam Müslim’in hayatını bizlere tafsilatlı bir şekilde anlatacak fazla bir kaynak yoktur. Onun hakkında yazılan bilgiler yetişmesi, hayatı çocukluğu, ailesi gibi konulardan ziyade yazmış olduğu eserler ve hadis ilmindeki üstünlüğüne dairdi. Fakat ticaretle uğraşan zengin, cömert, etrafını görüp gözeten bir zattı. Oldukça uzun boylu olan İm

Ramazan Ayı ve Oruç Hakkında Bazı Âyet ve Hadîsler

1-Orucun Farziyeti Allah’u Teala buyuruyor ki: “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Takvalı olasınız diye...” (Bakara 183) Mükellef olan her insan Ramazan ayını idrak eder etmez oruç tutmakla emrolunmuştur. Allah’u Teala buyuruyor ki: “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur’an, bu ayda indirildi. Sizden kim bu aya erişirse, onu oruçla geçirsin.” (Bakara 185) Şüphe yok ki Allah’u Teala emirlerinde ve teşrii’lerinde sonsuz hikmet sahibidir. Oruç olsun sair ibadetler olsun, bunları akılların idrak edemeyeceği büyük hikmetlere binaen emretmiştir. Oruçta da nefsi terbiye ve belirli arzulardan mahrum bırakma söz konusudur. Nefis de arzularından mahrum kalması sebebiyle acı çekebilir. Ancak bunların hepsi Allah’ın rızasına nail olma maksadıyla olunca temiz fıtrata sahip nefislere kolay gelmekte hatta zevk vermektedir. Bundan dolayı da hadisi şeriflerde, Allah’u Tea

Manası bilinmeden okunan Kur'an

Soru : Kur’an okumaya devam ediyorum. Fakat manalarını anlamıyorum. Bu amelime karşılık, Allah Teâlâ'dan sevap kazanabilir miyim? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Kur’an-ı Kerim mübârektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: كتاب أنزلناه إليك مبارك ليدبروا آياته وليتذكر أولو الألباب [ سورة ص الآية: ٢٩] "Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek kitaptır." (Sad Sûresi: 29). İnsan, manasını bilsin veya bilmesin, (her hâlükarda) okuduğu Kur’an için ecir kazanır. Ancak, okuduğu (şeyin) manasını anlama gayreti içinde olmamak, bir mü’mine yakışmaz. Bir insan, tıp ilmini öğrenmek istese mesela ve tıp kitapları okusa, okuduklarının manasını anlamadığı sürece ondan istifâde etmesi mümkün değildir. Bilakis onu tatbik edebilmek için, bütün gücünü okuduklarının manasını anlamaya sarf ederken, insanın, kalplere şifa olan ve insanlar için bir rehber olan Allah Teâlâ'nın kitabını düşünmeden ve ma

Ramazan orucu için niyet

Soru: Ramazan orucu için gece mi, yoksa gündüz mü niyet etmek gerekir? Aynı şekilde, sana kuşluk vaktinde bu günün Ramazan ayının birinci günü olduğu söylenirse o günü kaza etmen gerekir mi? Yoksa gerekmez mi? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Bir müslümanın, Ramazan orucuna, fecirden önce niyet etmesi gerekir.Gece niyet etmeden, gündüz oruca başlaması geçerli olmaz. Bir kimse, kuşluk vaktinde bu günün Ramazan ayının birinci günü olduğunu öğrenir de hemen oruca niyet ederse, güneş batıncaya kadar yeme ve içmeyi bırakıp oruç tutması ve o günü kaza etmesi gerekir. Nitekim Abdullah b. Ömer'in, Hafsa vâlidemizden -Allah onlardan râzı olsun- rivâyet ettiğine göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: (( مَنْ لَمْ يُجْمِعِ الصِّيَامَ قَبْلَ الْفَجْرِ فَلاَ صِيَامَ لَهُ )) [ رواه أحمد وأهل السنن وابن خزيمة وابن حبان وصححاه مرفوعا ] "Her kim, fecri sâdıktan önce oruç tutmaya azmedip niyet etmezse, onun orucu yoktur (geçerli değildir)." (

Nâfile namazlar için kâmet getirmek ?

Hamd, yalnızca Allah'adır. Kâmet getirmek,sadece beş vakit farz namazlar için meşrû kılınmıştır.Bayram namazı, İstiskâ namazı, Kusuf namazı veya nâfile namazlar için kâmet getirilmez. Nitekim İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi'nin fetvâlarında (c: 7, s: 234'de) şöyle gelmiştir: "Nâfile namazlar için kâmet getirmek meşrû kılınmamıştır. Kâmet getirmek, sadece beş vakit farz namazlar için meşrû kılınmıştır." Yine, İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi'nin fetvâlarında (c: 7, s: 231'de) şöyle gelmiştir: "Temiz İslâm şeriatında herhangi bir delil gelmediğinden dolayı, nâfile namazlar için kâmet getirmek, kesinlikle meşrû kılınmamıştır." Yine de en iyisini Allah Teâlâ bilir. http://www.islamqa.com/tr/ref/111742

Sünnet ve Hadise Bağlılık Hususunda Mezhep İmamlarının Bazı Sözleri

İmam Ebu Hanife “İçlerinde hadisle meşgul olanlar bulunduğu sürece insanlar salah içerisindedirler. Ne zaman ilmi hadisin dışında ararlarsa o zaman bozulurlar.” (eş-Şaranî, el-Mizanu-l Kubra 1/51) Allah’ın diniyle ilgili bir kouda şahsi görüşünüze göre hüküm vermekten sakının. Sünnete tabî olun. Kim sünnetten ayrılırsa sapıtır.” (eş-Şaranî, el-Mizanu-l Kubra 1/51) İmam Şafîi “Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den bir hadis rivayet ettiğim halde o hadisten başka bir hükme varırsam beni hangi gökyüzü gölgelendirir. Hangi yeryüzü beni taşır.” (Ma’na Kavli-l İmam, Mukaddimesinden…) Bir gün İmam Şafî bir hadis rivayet eder. Humeydi –ki kendisi İmam Buhari’nin şeyhlerindendir- “Bu hadisi kabul ediyor musun?” diye sorar. Şafî der ki: “Seni beni belimde zünnar ile kiliseden çıkarken mi gördün ki Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadisini duyup da onu kabul etmeyeyim?” (Ma’na Kavli-l İmam, Mukaddimesinden…) İmam Malik “Sünnetler Nuh’un gemisidir. Kim o gemiye binerse kurtulur.

Kabirlerin Yanında Namaz, Kabir Sahiplerinden Yardım Dilemek

Kabirlerin Yanında Namaz Kılmanın, Kabir Sahiplerinden Yardım Dilemenin, Oralarda Kandil ve Mum Yakmanın Caiz Olmadığı[4]: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: “Allah Yahudilerle Hıristiyanlara lanet etsin. (Çünkü) onlar peygamberlerinin kabirlerini mescit edindiler.”[5] Bu Mesabihu’s-Sunne’nin ihtivâ ettiği sahih hadislerdendir. Bu hadisi müminlerin annesi Aişe (radıyallahu anhâ) rivayet etmiştir. Peygamber Efendimizin Yahudi ve Hıristiyanlara lanet okumasının sebebi, peygamberlerinin defnedildikleri yerlerde namaz kılıyor olmalarıydı. Bunu da ya onların kabirlerine doğru secde etmenin onları tazim anlamına geldiğini kabul ederek yapıyorlardı; ki bu açık bir şirktir. İşte Peygamber Efendimizin “Allah’ım, kabrimi kendisine tapınılan bir put kılma !”[6] buyurmasının sebebi budur. Yahutta namaz kılarken peygamberlerinin kabirlerine yönelmenin, Allah katında daha makbul olabileceğini sanmalarındandı. Çünkü böyle bir davranış hem yüce Allah’a ibadeti, hem de onun peyg